Homeİade Avukatları ve Savunma Avukatları
Başka bir ülkede suç işlerseniz, cezadan kaçınmak oldukça zor olabilir. Öncelikle, bu durum farklı ülkeler arasında kurulan ilişkilerden kaynaklanmaktadır. Ancak, iade sürecinin her zaman ilgili bireyin haklarını ve yasal çıkarlarını göz önünde bulundurmadığını hatırlamak önemlidir. Bu nedenle, iade tehdidi en ufak hissedildiğinde profesyonel hukuki yardım almak hayati önem taşır.
İade avukatları, olan biteni, hukukun sınırları içinde tüm durumu göz önünde bulundurarak anlamlandırmaya yardımcı olacak kişilerdir. Ayrıca, bir bireyin yerine ilişkin olarak Interpol veya yabancı bir devletten talep alındıktan hemen sonra bir uzmandan yardım aramak hayati önem taşır. Sonuç olarak, avukat müvekkiline gerekli tavsiyeleri sunacak, nasıl doğru davranılması gerektiğini, hangi eylemlerin ve adımların atılması veya atılmaması gerektiğini açıklayacaktır.
Eğer başka bir ülkede suç işlediyseniz, devletler arasındaki hukuk düzeni alanındaki diplomatik ilişkiler nedeniyle cezadan kaçmak neredeyse imkansızdır. Suçluların iadesi davaları sıklıkla kişinin ciddi bir sınavdan geçmesine yol açar, bu nedenle doğru avukat seçimi, özgürlük ve gelecekteki kader açısından büyük önem taşır.
Bizim iade avukatlarımız, hem İnterpol’ün kırmızı bülteniyle ilgili hem de çeşitli ülkelerden iade talepleriyle bağlantılı davalarda uzun yıllara dayanan deneyime sahiptir. Suçluların iadesi anlaşması olan ülkeler ve suçluların iadesi olmayan ülkeler hakkında derinlemesine bilgi sahibiyiz. Türkiye ile suçluların iadesi anlaşması olan ülkeler ile ilgili işlemleri yönetmekte de uzmanız. Prosedürlerin tüm inceliklerini ve müşteriyi başarıyla savunmaya olanak tanıyan hukuki araçları biliyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki iş ortaklarımızla çalışarak, gerekli bilgileri hızla edinme, belgeleri onaylama ve birden fazla yargı bölgesinde aynı anda kapsamlı bir savunma sağlama imkânı sunuyoruz.
Suçluların İadesi Nedir?
Suçluların iadesi, bir devletin, suç işlediği suçlamasıyla ya da mahkûmiyet almış bir kişiyi resmi bir talep üzerine başka bir devlete teslim etme sürecidir. Bu tür talepler genellikle kişinin ağır suçlarla suçlanması veya hüküm giymiş ve yurtdışında kaçak olması durumunda yapılır.
Suçluların iadesi, suçla mücadelede uluslararası işbirliğinin en önemli mekanizmalarından biridir ve ülkeler arasındaki uluslararası anlaşmalar, sözleşmeler ve karşılıklılık ilkelerine dayanarak gerçekleştirilir.
Suçluların iadesi anlaşması olan ülkeler ile yapılan bu süreçler, bir kişinin başka bir ülkeye teslim edilmeden önce birçok hukuki ilkeden geçer.
İade İlkeleri Şunlardır:
- Çift Ceza İlkesi (Double Criminality Principle): İade, her iki yargı alanında da suç sayılan bir eylem için mümkündür;
- Non bis in idem İlkesi: Bir kişi, aynı suçtan daha önce yargılanmış ve beraat etmişse ya da ceza almışsa, iade edilmez;
- Özel Amaç İlkesi (Speciality Principle): İade edilen kişi yalnızca iade talebinde belirtilen suçlar için yargılanabilir. Diğer suçlardan yargılanabilmesi için, suçlunun iade edildiği ülkenin onayı gerekir;
- Siyasi Suçlar için İade Yasağı: Siyasi sebeplerle kovuşturulan kişiler iade edilmez. Ayrıca birçok anlaşma, yalnızca genel ceza hukuku kapsamına girmeyen askeri suçlar için iade yapılmasını engeller;
- İnsan Hakları Garantileri: Uluslararası anlaşmalar ve mahkeme pratiği, iade edilen kişilerin işkenceye ya da insanlık dışı muameleye tabi tutulmamasını, idam cezasına ya da adil olmayan yargılama yapılmamasını garanti altına alır;
- Vatandaşların İadesi Yasağı: Birçok ülkede, kendi vatandaşlarının iadesine izin veren yasalar yoktur.
Suçluların iadesi, uluslararası hukuki yardımın önemli bir aracıdır ve ülkeler arasında karşılıklı güveni pekiştirir. Bir suçlu bir devletten diğerine kaçarsa, sınırları geçmesine rağmen sorumluluktan kaçamaz. Bu süreçler ise ayrıntılıdır ve temel insan haklarına saygı gösterir: dava, yerel yasalara uygun olarak ele alınır ve yalnızca yabancı devletin yargı garantileri de sağlanırsa iade mümkündür.
Suçluların İadesi Prosedürü
Çoğu zaman, soruşturmanın yapıldığı ya da ceza davasının verildiği devlet, iade talebinin başlatıcısıdır. Soruşturma organları (savcılık, mahkeme) tutuklama emri veya mahkûmiyet kararı çıkararak, buna dayanarak bir suçluların iadesi talebi hazırlanır.
İade talebinde şu bilgiler yer alır:
- Aranan kişinin tam bilgileri (ad, soyad, doğum tarihi, vatandaşlık)
- Ceza kovuşturmasının içeriği (suçlamalar, yasa maddesi, mahkûmiyet kararı)
- Çift ceza ilkesi kapsamında gerekli delillerin bulunup bulunmadığı
Talep, diplomatik kanallar veya istisnai durumlarda İnterpol (kırmızı bülten) aracılığıyla gönderilir. Talep edilen ülke, kendi yasalarına ve uluslararası anlaşmalarına göre bunu değerlendirir.
Yerel polis, kişinin arandığını öğrendiğinde, durumu araştırana kadar onu tutuklayabilir. Bu tür bir geçici tutuklama, suçluların iadesi talebinin kontrol edilmesi süresince geçerlidir.
Bu genellikle “geçici tutuklama” statüsünde veya iade talebinin incelenmesi süresince tutukluluk olarak adlandırılır. Resmi talep alındığında, mahkeme, kişinin gözaltına alınıp alınmayacağını değerlendirir.
Eğer takip edilmekte olan kişinin politik bir motivasyonu olduğu şüphesi varsa veya işkenceye ya da insanlık dışı muameleye uğrayabileceği düşünülüyorsa, suçluların iadesi reddedilebilir, bu da uluslararası sözleşmeler ve insan hakları koruma ilkelerine dayanır.
Bazı ülkelerde, suçluların iadesi konusunda nihai kararı mahkeme verir. Diğerlerinde ise, karar hükümet veya adalet bakanı tarafından onaylanır. İnceleme sırasında, savunma tarafı talebin geçerliliğine itiraz edebilir, talebin reddedilmesi veya ek inceleme yapılması için başvurabilir.
Eğer her şey yasalara ve uluslararası sözleşmelere uygunsa, mahkeme iade için onay verir. Aksi takdirde, iade reddedilir ve kişi serbest bırakılır. Karar çoğu zaman daha yüksek mahkemelere itiraz edilebilir. Bazı hukuk sistemlerinde, mahkeme kararından sonra adalet bakanı veya hükümetin imzası, karara son yasal geçerliliği kazandırır.
Suçluların iadesi onaylandığında, her iki devletin kolluk kuvvetleri, tutuklanan kişinin teslim alınacağı tarih ve yeri koordine eder. Genellikle, bu süreç havaalanında ve güvenlik eşliğinde gerçekleşir.
İadesi Gerektiren Suçlar
İadeyi gerektiren suçlarla ilgili belirli bir liste bulunmaktadır. Ayrıca, bu liste hem talep eden hem de talep edilen ülkeler tarafından yasa dışı olarak kabul edilen tüm suç eylemlerini içermektedir. İadeyi gerektiren en yaygın suçlar:
- insan ticareti
- finansal manevralar
- hırsızlık
- şiddet suçları;
- terörizm ve çok daha fazlası.
Aşağıdaki kişiler iade edilebilir:
- Diğer devletlerin vatandaşları (yabancılar);
- Vatansız kişiler (veya birden fazla vatandaşlığı olan kişiler);
- İade talep edilen ülkenin vatandaşları.
Bugün, neredeyse her ülke aşağıdaki yaygın durumlarda bir kişinin suçluların iadesi talebini yapma hakkına sahiptir:
- Bu ülkenin toprakları içinde işlenen ve cezai sorumluluğa yol açan herhangi bir suç varsa.
- Bu ülkenin vatandaşı olan (ilgili vatandaşlığa sahip olan) bir kişi herhangi bir suç işlemişse.
- Belirli bir birey tarafından işlenen bir suçun, devletin çıkarlarına ve normlarına aykırı olduğu düşünülüyorsa.
Deneyimli uluslararası iade avukatları, her potansiyel müşteriyle görüşecek ve işledikleri suçun iade gerektirebilecek bir suç olup olmadığını açıklayacaklardır.
İade Talebi Reddedilebilir mi?
Belirli durumlar ve çeşitli olaylar göz önünde bulundurulur, bunların içinde bir iade talebinin reddedilmesi mümkün olabilir, bu da belirli bir bireyin iadesinin gerçekleşmemesine yol açar. Dolayısıyla, bir tutuklama emrinin ve aktif bir iade anlaşmasının bulunması bile, bir kişinin bir ülkeden diğerine transfer edilme sürecinin gerçekleşeceğini garanti etmez.
Reddetme, aşağıdaki yaygın nedenlerden dolayı verilebilir:
- “Non bis in idem” ilkesine (bir kişi aynı suçtan dolayı ard arda iki kez yargılanamaz) bağlılık.
- Sağlık nedenleri dolayısıyla bir kişinin başka bir ülkeye iade edilememesi veya iade edilmesi durumunda sağlıklarına gelebilecek potansiyel zararlar nedeniyle.
- Bir bireye idam cezasının uygulanma tehlikesi doğrudan varsa (bu, idam cezası kanununu benimsemeyen ülkelerin özelliğidir).
- Eğer olası işkence tehdidi varsa, zalim ve insanlık dışı olarak kabul edilen diğer şiddet içeren cezalandırma yöntemlerinin kullanımı.
Ancak, yukarıda bahsedilen durumların hiçbiri, iade talebinin reddedileceğine dair %100 garanti sağlamaz. Her durum değerlendirilirken, tüm hukuki ayrıntılar ve önemli detaylar göz önünde bulundurulur.
İadeyi İstememe Beyanı
İade talebi sürecinin hangi aşamada olursa olsun, sanığın bu işlemi reddetme hakkı tamamen vardır. Sonuç olarak, böyle bir ret, ön inceleme olmaksızın belirli bir ülkeye iadeyi kabul etmek olarak değerlendirilecektir.
İptal etmek için birkaç basit ve açık adımı tamamlamanız gerekecek:
- Belgeyi imzala – yazılı bir ret.
- Mahkemede düzenlenen duruşmaya katılın.
Bütün bunlar, şüphelinin davayı resmi olarak daha fazla dinlemekten ve iade işleminden kaçınma arzusunu doğruluyor.
Türkiye ile İade Anlaşması Olmayan Ülkeler
Non-Extradition Countries (İade Anlaşması Olmayan Ülkeler), Türkiye’nin resmi olarak imzalayıp onaylamadığı suçluların iadesi anlaşması bulunmayan devletlerdir. Resmi bir anlaşma yoksa, talep eden tarafın suçlu veya mahkûm kişiyi teslim almak için doğrudan hukuki bir mekanizması yoktur. Bu durum, “ad hoc” (geçici anlaşmalar veya karşılıklılık ilkesine dayalı) iade olasılığını dışlamaz, ancak süreci çok daha karmaşık ve tahmin edilemez hale getirir.
Türkiye’nin suçluların iadesi konusunda doğrudan ikili anlaşmaları bulunmayan ülkeler şunlardır:
- Afganistan
- Angola
- Ermenistan
- Butan
- Doğu Timor
- Haiti
- Kamboçya
- Küba
- Laos
- Madagaskar
- Maldivler
- Marshall Adaları
- Moğolistan
- Namibya
- Nepal
- Kuzey Kore
- Somali
- Eritre
Türkiye ile başka bir ülke arasında imzalanmış ve onaylanmış bir anlaşma olmadığında, her iki devletin de kişiyi iade etme yükümlülüğü yoktur. Ciddi suçlamalar olsa bile, iade süreci, anlaşma olmadığı için zorunlu kılınamaz. Talep eden taraf bir suçluların iadesi talebinde bulunabilir, ancak talep edilen ülke, bunu yalnızca kendi ulusal yasaları ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde değerlendirir. Bu da süreci karmaşıklaştırır ve sonucun daha az tahmin edilebilir olmasına yol açar.
Çünkü doğrudan bir anlaşma yoktur, iade kararı diplomatik müzakerelere tabi olabilir ve bu müzakereler bazen baskı aracı olarak kullanılabilir. Bazen, bir devlet, içsel ilkelere (örneğin, kendi vatandaşlarının iadesini yasaklayan ilkeler) veya siyasi bir motivasyona dayanarak kişiyi iade etmeyi reddedebilir.
Türkiye ile Suçluların İadesi Anlaşması Olan Ülkeler
Suçluların iadesi anlaşması olan ülkeler, Türkiye ile imzalanmış resmi iade anlaşmaları kapsamında iş birliği yapan devletlerdir. Bu anlaşmalar, hangi durumlarda iadenin kabul edileceğini veya reddedileceğini belirler, ayrıca prosedürel süreleri ve tarafların yükümlülüklerini tanımlar.
Eğer Türkiye ile bir ülke arasında suçluların iadesi anlaşması varsa, her iki taraf da hukuki dayanağı olan talepleri dikkate almak ve anlaşma koşullarına uygun şekilde yanıtlamak zorundadır. Böyle bir anlaşma, ülkelerin keyfi ret kararları vermesini önler ve sürecin daha hızlı ilerlemesini sağlar.
Buna ek olarak, suçluların iadesi anlaşması olan ülkeler, yalnızca iade işlemleriyle sınırlı kalmayıp, bazı ek iş birliklerini de içerir. Bunlar arasında geçici iade, basitleştirilmiş belge düzenleme süreçleri ve delil paylaşımı gibi konular yer alabilir.
Türkiye ile suçluların iadesi anlaşması olan ülkeler:
- Arnavutluk
- Cezayir
- Azerbaycan
- Belarus
- Bosna Hersek
- Gürcistan
- İran
- İtalya
- Kırgızistan
- Çin
- Makedonya
- Pakistan
- Polonya
- Sırbistan
- Tacikistan
- Tunus
- Türkmenistan
- Ukrayna
- Özbekistan
Bu liste tam kapsamlı olmayabilir.
Türkiye, Avrupa Konseyi üyesidir ve 1957 Avrupa Suçluların İadesi Sözleşmesini imzalamıştır. Bu sözleşme, üye ülkeler arasındaki suçluların iadesi prosedürlerini düzenleyen çok taraflı bir anlaşmadır. Türkiye, suçluların iadesi anlaşması olan ülkeler dışındaki birçok Avrupa ülkesiyle de bu çerçevede iş birliği yapmaktadır.
Eğer siz veya yakınlarınız suçluların iadesi konusunda hukuki destek arıyorsanız, alanında uzman avukatlara başvurmanız kritik öneme sahiptir.
Hukuk büromuz, suçluların iadesi nedir, hangi ülkeler Türkiye ile suçluların iadesi anlaşması yapmıştır gibi sorulara yanıt verir ve hukuki süreçlerde kapsamlı danışmanlık sağlar.
Bizimle iletişime geçerek davanızın hukuki yönlerini değerlendirebilir, suçluların iadesi anlaşması olan ülkeler kapsamında durumunuzu analiz edebilir ve en uygun savunma stratejisini belirleyebiliriz.
Interpol Kırmızı Bülten ve İade: Aradaki Fark Nedir?
Interpol Kırmızı Bildirimi, bir üye ülkeden gelen talep üzerine Interpol tarafından gönderilen resmi bir sinyaldir. Bu bildirimde, aranılan kişinin bilgileri yer alır. Bildirim, Interpol üyesi tüm ülkeleri, belirli bir kişinin cezai kovuşturma veya mahkûmiyet kararı nedeniyle arandığı konusunda bilgilendirir. Bildirimde, şüphelinin tam adı, doğum tarihi, fiziksel özellikleri, suçlamalar, ceza kanunu maddesi ve gözaltı kararı gibi bilgiler yer alır.
Yaygın bir yanlış anlamanın aksine, Kırmızı Bildirim, uluslararası bir tutuklama emri olarak yasal bir güce sahip değildir. Her ülke, şüpheliyi tutuklayıp tutuklamamaya ve gelen talebe nasıl tepki vereceğine kendi kararını verir.
Eğer, aranılan kişinin bulunduğu ülkede, belirlenen süre içinde resmi bir suçluların iadesi talebi alınmazsa, şüpheli serbest bırakılır. Her yargı bölgesi, tutuklama kararını yerel yasalara, ikili veya çok taraflı anlaşmalara dayalı olarak alır.
Kırmızı Bildirim, ülkelerin yurtdışında kaçan kişilerin bulunmasına dair bilgileri hızlı bir şekilde paylaşmasına yardımcı olur ve kişinin bulunması durumunda, örneğin geçici tutuklama veya iade için mahkeme kararı beklenene kadar önlem alınmasını sağlar.
Böylece, Kırmızı Bildirim, bir bilgilendirme ve arama sinyali aracıyken, iade tam anlamıyla bir hukuki mekanizmadır ve kişinin fiziksel olarak teslim edilmesine yol açar.
Ekstradisyon Durumlarında Teminat Verilebilir Mi?
Bir kişi, ekstradisyon talebiyle tutuklandığında, çoğu zaman dava incelenene kadar gözaltında tutulur. Bu durumda, bazen klasik cezai davalarda olduğu gibi, teminat verilmesi mümkün mü sorusu gündeme gelir. Cevap, tutuklamanın yapıldığı ülkenin yasalarına ve uluslararası anlaşmalara ve ulusal mahkemelerin uygulamalarına bağlıdır.
Teminat verilmesi imkânı, tutuklamanın yapıldığı ülkenin ulusal yasalarına bağlıdır. Örneğin, suçluların iadesi durumlarında teminat, “ekstradisyon durumlarında teminat verilmez” ya da “teminat, hâkim kaçma risklerini düşük görürse verilebilir” gibi şekilde açıkça belirtilmiş olabilir. Örneğin, Fransa, İspanya ve bazı diğer Avrupa ülkelerinde, ekstradisyon durumlarında teminat verilebilir, ancak çok sıkı garantilerle birlikte.
Yasal olarak teminat verilmesine izin verilse de, hâkimler genellikle ekstradisyon davalarındaki kişinin kaçma olasılığını dikkate alarak teminatı dikkatle onaylarlar. Bu sebeple, teminatın onaylanabilmesi için genellikle büyük teminatlar, pasaport teslimi gibi maddi güvence talepleri yapılır. Ağır suçlamalar (cinayet, terörizm, büyük finansal suçlar) söz konusu olduğunda, teminatla serbest kalma olasılığı azalır.
Teminatla serbest bırakma için, tutuklanan kişinin avukatı, hâkimden kaçma riskinin düşük olduğunu ve kişinin ailesi, işyeri veya başka bağlarla ülkeye bağlı olduğunu belirterek başvuru yapmalıdır.
Hâkim tüm koşulları değerlendirir: suçlamanın ciddiyeti, önceki kaçma girişimleri, ülkedeki bağlar, sunulan teminat miktarı. Karar olumlu olursa, koşullar belirlenir: pasaport teslimi, bölgeyi terk etme yasağı, düzenli polis ziyareti, 24 saat elektronik kelepçe takılması vb. Eğer kişi şartları ihlal ederse, teminatın iptal edilmesi ve kişinin yeniden tutuklanması söz konusu olabilir.
Hangi avukatlarımız İade Talepleri ile çalışır?
Dmytro Konovalenko, Interpol ve iade davaları konusunda uzun yıllara dayanan deneyime sahip bir avukattır. Dmytro, Avrupa, Asya, Uzak Doğu’dan müvekkiller için başarıyla iade taleplerine itiraz etmiştir.
Anatoliy Yarovyi, avukat, Hukuk Doktoru. Anatoliy, INTERPOL Kırmızı Bültenlerine ve iade taleplerine karşı yapılan itirazlarda uzmanlaşmıştır.
İade taleplerine itiraz edebilir miyim?
Her şüphelinin başka önemli bir hakkı daha vardır – iade talebini sorgulamak, itiraz etmek ve temyize gitmek. Bu emirde ele alınacak tüm konular yalnızca şu şekilde sınırlıdır:
- Mahkemenin bu tür talepleri (iade ile ilgili) değerlendirebilmek için gerekli yetkiye sahip olup olmadığı.
- İddia edilen suç, iade anlaşmasında başlangıçta belirtilenler listesine dahil edilmiş miydi?
- Sanığın suçlandığı suçu işlediğine dair yeterli kanıt var mı?
Ancak, mahkemede iadeyi önlemenin oldukça zor olduğunu belirtmek gerekir. Eğer durum, devletin aktif bir iade anlaşması bulunan bir ülkeyi içeriyorsa, bu tür sonuçlardan kaçınmak özellikle zordur. Fakat iyi bir avukat sahibi olmak, davayı başarıyla sonuçlandırma şansını artırabilir.
İade Talebini İtiraz Etme Temel Gerekçeleri
- İnsan hakları. Eğer insan hakları ihlalleri konusunda meşru korkular varsa iade talebi reddedilecektir. Avukatlar sık sık diğer davalarından çarpıcı örnekler, o ülkedeki suçluların hikayelerini, benzer suçların zaten birden fazla kez insan hakları ihlallerine yol açtığı durumları aktarır. Uluslararası hukukta deneyimli bir uzman bulmak çok önemlidir, çünkü çeşitli ülkelerdeki yasaların, standartların ve insan haklarının bilinmesi gerekecektir.
- Konum. Bir talebin reddi, talepte bulunan ülkenin suçlanan kişinin yargılanması için en uygun yer olmadığının kanıtlanmasının ardından gerçekleşir. Farklı ülkelerden talepler eş zamanlı olarak sunulduğunda, hangi ülkenin yasalarının suçlanan kişiye daha yumuşak davrandığına karar verilmesinde özellikle iade avukatları yardımcı olacaktır.
- Çifte ceza. Bu, bireyin aynı suçlamalarla birden fazla kez yargılanmasını önleyen özel bir savunma mekanizmasına atıfta bulunur. Dahası, kişi ilk duruşmada beraat etmiş olsa bile iade talebi reddedilebilir. Çifte ceza kurallarına göre, bir birey aynı suçlamalarla tekrar yargılanmak amacıyla iade edilemez.
- Zaman. Davayı değerlendirme sürecinde, belirli bir zamanlamanın da özel bir önemi vardır: Suç işlendikten sonra iade talebinin sunulmasına kadar ne kadar zaman geçmiştir. Karar verme sürecini etkileyen bir diğer faktör ise sanığın yaşıdır.
- Gizli Amaç. Bir iade talebini kabul etmeden önce, bir hakim bu talebin arkasındaki asıl sebepten kesinlikle emin olmalıdır. Bir sebep, suçlarından dolayı sanığın kanun karşısında hesap vermesi gerektiğini zorunlu kıldığında yasal olarak kabul edilir. Ancak, pratikte, bu tür taleplerin arkasında sıklıkla gizli bir amaç olduğu gözlemlenir: örneğin, bir borcun tahsili veya benzeri. Bu tür durumlarda, talep derhal reddedilecektir.
Avukatlarımızdan oluşan ekibimiz, uzman yardımı sağlamak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Sonuçta, her vatandaşın iade talebini itiraz etmek için çeşitli gerekçeleri bilmesi beklenemez. Bu nedenle, kişinin hak ve sorumlulukları hakkında bilgi eksikliği, genellikle suçlanan kişinin, bu tür bir işlemden kaçınma şansı varken başka bir ülkeye gönderilmesinin nedeni olmaktadır.
Hukuki danışma nereden alabilirim?
Eğer iade işlemiyle ilgili bir sorunla karşılaştıysanız ve sürecin yasa dışı olduğuna inanıyorsanız, durumunuzun çözümünü hızlı ve ustalıkla bulabilecek iade avukatlarımızın hizmetlerine ihtiyacınız olacak. Çeşitli karmaşıklıklardaki konuları çözme konusunda deneyime sahibiz, belirli ülkelere ve bu ülkelerden yapılan iade taleplerinin değerlendirilmesi ile ilgili hizmetler sunuyoruz.
Avukatlarımız bu alanda derin bilgiye sahiptir ve bu sektörde çeşitli sorunları çözme konusunda gerekli deneyime sahiptirler. Her zaman müvekkillerimizin yanındayız, işimizde özelleştirilmiş bir yaklaşım benimseyerek her bir vakaı titizlikle analiz ediyoruz.
İade ile ilgili sorunlarla karşı karşıya iseniz, bunlarla ilgilenmeyi ertelemek akıllıca değildir. Şirketimizden profesyonel yardım ve destek alın. İlgilendiğiniz özel sorular hakkında daha detaylı bir danışmanlık için bize bir mesaj bırakın.
